Kayıtlar

Ocak, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hasta bir kadının iç sesleri

Cenazemmiş gibi toplanacaksınız Üzerinizde siyahlar olacak sizin Siyah camlı gözlüklerinizin altından akacak gözyaşlarınız Tokat gibi yüzünüze vuracak yağmur Dualar ederken Acı hissetmeyeceksiniz bana inat.. Ama benim gibi Kahkahalarımı duyamayacaksınız bu mesafeden Göz yaşlarınız hızlanacak ben gülmeye devam edeceğim Üzüleceksiniz farkında olmadan Olduğunuz yerde hareketsiz kalacaksınız Çivilenmiş gibi Ne olduğunu anlamayacaksınız Söyleyemedeğiniz kelimeleri hatırlayacaksınız Son kez söylenesi Kiminiz isteyeceksiniz koşulacak bir yol olmasını ardımda yetişilecek bir nefes, Sarılacak bir beden arayacaksınız Sizce benmi öldüm?

İstanbul

yokuş aşağı frenleri patlak bir bisiklet kadar kontrolsüz sana geldim ilkez,bir çocuk kadar savunmasız,adı aşk koyulacak bir sevgiyle..belki ben bukadar yüklenmeseydim sevdayı,tek başıma bırakılmasaydım,sen hafifletmeyecektin ağırlığımı,gece olmasaydı o gün,sahil boylu boyunca sakin ve fenerin loş ışıkları parlamasaydı kız kulesinin tepesinden, İlk şiirimide sana yazmayacaktım ben bundan bilmem kaç yıl önce,kaçtığım ilk kadından saklanırken tek başıma ,bana tek başıma olmadığımı hissettirdiğinde vazgeçilmezimde olmayacaktın.. En melankoli gecelerin sessiz kahramanı,herşeyi hakeden halim,en güzel yanım,herhangi bir organımsın..Sen benim gücüm,sen benim aynamsın...
Hala yaşıyorum..! Bir parça insan Bir parça sen ve sınırsız gözyaşı Kendim değilim Biliyorum hepinizin kendi olamadığı anlar var Utanmıyorum Yedikçe seni doyuruyor Seni içiriyorum Ağladıkça içim Seni ağlatıyorum Gittikçe seni götürüyorum Kaldıkça! Yalnız değilim Uykusuz değilim Seni görüyorum ,yalnız değilsin Sen bendesin Benim değilsin diyormuşum Öyle değilsin Ben benimim.. (2002)

359 derece

Sen git şimdi herşeyini alıp,atıp diş fırçamı toplayıp elbiselerimi kırıp kalbini koy kapıya..Çakmağımı sakladığını gizle gözlerini kör et sana ne kazandıracaksa yap.git dedim ya arkana bakmadan zamanın sana kazandırdığını sanarak.Unutacağını sayıklaa, çaren varmı ki beni kendinden saklamaktan başka..Dur sen yorulma ,ben cevapsız bırakayım bütün söylevlerini ,okumadan yırtayım mektuplarını,utanayım senden.başka bir varmış gibi davranayım nefret et,etki yorulma sen ben yorulurum,ben ben olurum hep sen şimdi gitmeyi istiyorsun diye,şimdi unutmak istiyorsun diye ben şimdi ilk günkii gibi heycanlı dokunmana izin vermediğim hala saf sevgimle uğurlayayım seni..susayım ,sen anlama beni ,nefret et ,ama git,tek çaren bu,ya yolların dayanılmaz uzaklığında saklan ,ya nefret ettiğin adamı hayal eet.bir yol bul kendine.ama git..1 derece dönmüş dünyan ,acele et daha bana çok var

UNUT GİTSİN

yalan söyledimm..bütün sözlerim doğruydu ve sana yalan söyledim..Evet deseydin kısalırdı yollar ..inansaydın ,yada hiç olmadıgın kadar cesur olabılseydın sende butun cesaretını toplayıp bu anlamını bılmedıgın duyguları,aklına gelen her kelimeyı bırlestırıp cumle kurma kaygısı yasamadan soyleseydın bırer bırer..ben anlayacaktım senı..ısrarla kargaşa yarattığını söyleyen dilime inat,kalbimde ki tüm gücü kullanıp..Denedim olmadı şimdi sana söylediğim yalanlara inanmaktan başka çare yok.Güzeldi ellerine dokunabilcek kadar yakın olmak,aynı odada ayrı yataklarda yatıp nefes aldığım havayla tenini okşamak.anlık mutluluklar katmak,kurtarmak kendi payına,sonunu düşünmeden,sessiz,sonralardan arınmış,sonu şu an olan bir hayata ...artık gec galiba yine açıldı aramızdaki mesafe,yollar uzadıi zaman tekrar aramızdan yükseldi yavaş yavaş..birimizin birimizi çekip alamadığı iki ayrı tepenin eteklerinden,,